25 Mart 2015 Çarşamba

LINE ve Pepsi sevdiklerinle yaya yaya konuş diye var!

Telefon, sevdiklerimizle konuşmak için mükemmel bir araç. Artık hayatımızın çok büyük bir kısmını akıllı telefonlar kaplıyor ve herkesle görüntülü, görüntüsüz konuşabiliyoruz. 

Sevdiklerimizle konuşurken kullandığımız bir çok akıllı telefon uygulaması var ve hepimiz bunları kullanıyoruz. Sadece mesajlaşmıyoruz, aynı zamanda konuşabiliyor, hatta birbirimizi anında görebiliyoruz. Bu uygulamaları kullanabilmek için iki tarafın da bu uygulamaya sahip olması gerekiyor. Ama bu kadar çok uygulama varken herkesin aynı uygulamayı kullanmasını beklemek biraz hayal oluyor. 

Bu sorunları çözmek için LINE, bir uygulama geliştirdi. Artık LINE’da Premium Call özelliğiyle, LINE’a sahip olmayan insanları arayabiliyoruz. Sadece yurt içini değil, yurt dışını da çok uygun fiyatlara arayabiliyoruz.

LINE uygulamasına sahipsen, ekstradan bir şey yapmana gerek yok.

LINE indirmek için: http://me2.do/F1mG6dym

LINE ve Pepsi Kampanyası

Siz sevdiklerinizle yaya yaya konuşun diye LINE ve Pepsi birlikte bir kampanya başlattı. Hali hazırda LINE’dan LINE’a ücretsiz konuşabiliyorken, Pepsi kapaklarından çıkan şifreyle LINE'dan yurt ici, yurt disi, sabit veya cep telefonu istedigin numarayi ucretsiz arayabilmeni saglayacak 100 Premium Call kredisi kazaniyorsun.

Şifre Nerede?

Kutu Pepsi’lerin açma halkalarının arkasında veya Pepsi pet şişe altın ve gümüş renk kapaklarının altında şifreye ulaşman mümkün.

Şifre nereden aktif ediliyor?

Peki bu Pepsi şifresini LINE’da nasıl kullanırım diye mi düşünüyorsun? Hemen açıklayalım. İlk önce “diğer” kısmında Pepsi için özel yapılmış kısma giriyorsun.

Daha sonra şifre için ayrılmış bir yer göreceksin. Oraya Pepsi kapaklarının altındaki şifreyi giriyorsun.

Şifreyi girdikten sonra kutucuğun altındaki “Gönder” butonuna basıyorsun. Anında 100 Premium Call Kredin aktif hale geliyor.

LINE, aynı zamanda konuşmanın en ucuz yolu!

Ben bir hesaplama yaptim. Normalde internetli mesajli paketlere 30 lira falan oduyorsun. Bi' Pepsi aldin, ortalama 2 TL desen, 5 tane Pepsi alsan, etti 10 Lira. Elinde ne var? 5 tane Pepsi ve 500 Premium Call Kredisi. Bu da ediyor ki 150 dk. sabit hatlara ( ki sabit hat mi kaldi??) ya da 50 dk. herkesi arayabiliyorsun. ne kadar telefonla konusyorsun ki zaten? Surekli LINE'Dan mesajlasip duruyoruz ucretsiz. Olmayanlara da LINE yukletsen, oradan da bayagi kurtariyorsun. Bildigin 5 Pepsi yanina kar kaliyor.

Üstelik yurt dışını çok daha ucuza arıyorsun ki tek tek bütün ülkelere bakıp ne kadara denk geliyor diye hesaplamadım. Ama örneğin Amerika’yı, 100 Premium Call Kredisiyle yaklaşık 100 dakika konuşabiliyorsun. Çok iyi.

Bundan sonra bu şekilde harcama yapacağım ben. Evde zaten su gibi Pepsi içiliyor. Hatta su yerine Pepsi içiliyor. Adamlar üstüne Premium Call Kredisi veriyor. Ben kendime bi’ kampanya yapsaydım, ancak bu kadar karlı olurdum. Sahiden. 

Evet özetliyorum: Herkese LINE yükletiyoruz, oradan kurtarıyoruz. Pepsi içiyoruz, oradan da kurtarıyoruz. Yurt içini, yurt dışını rahatça arıyoruz. 

Nedir bu LINE Premium Call?

LINE Premium Call, sevdiklerinle konuşman için LINE’ın oluşturduğu bir servis. Aradığın kişi LINE uygulamasını kullanmıyorsa, onu Premium Call sayesinde arayabiliyorsun.

Üstelik yurt dışında da bu uygulama geçerli ve çok uygun fiyatlara bunu gerçekleştirebiliyorsun. Bu şekilde sevdiklerinle yaya yaya konuşabiliyorsun.

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

23 Mart 2015 Pazartesi

| BİRCAN'IN RENKLİ DÜNYASI | sahibesi BİRCAN Röportajı





Herkese yeni bir haftadan yeni bir röportajdan merhaba.
Umarım hepiniz keyiflisinizdir.

Sizin için Bircan'ın Renkli Dünyası blogunun sempatik ve güzel sahibesi Bircan ile güzel bir sohbet gerçekleştirdik. 

O gerçekten sempatik biri ve sabırlı. :)
Bu sabrından dolayı Bircan'a ayrıca teşekkür ederim.

Keyifli okumalar.


************



Bircan’ı biraz tanıyabilir miyiz?

 İzmirli, deli dolu, hayata hep pozitif bakmaya çalışan, (%75 başarılı olan), ev hanımı, maymun iştahlı, her şeyi yapmak isteyen, sürekli diyet yapan, biraz kompleksli ama genelde kendiyle barışık, kahve seven,  kitap seven bir başak burcu. 
 


 Blog yazmaya nasıl ve ne zaman başladın?

Blog yazmaya dört yıl önce çeyiz hazırlığım sırasında başladım. Nasıl sorusu çok karışık. Hep yazdıklarımı paylaşmak isteyen ben, bunu blog aracılığı ile yapmış oldum.



Blog yazmak sana neler kattı?

Blog yazmak araştırmacı, gözlemleyici, keşfedici, paylaşımcı bir ruh ve bir sürü hayat ve dostluk kattı.


En çok hangi konularda yazmayı  seviyorsun?

Ayyy  zor oldu. :) Her şeyi ama her konuda yazmayı seviyorum ben.



 Post yazacağın zaman nelerden ilham alırsın? Mesela özel yazmak istediğin bir yer mekan var mı?

 Bende bazen klasikleşmiş postlar vardır. Seri seklini almış  ama bazen yolda giderken bile ben bunu yazarım deyip hemen telefonumu çıkartıp resimliyorum. Yazmak istediğim özel bir yer yok yada hiç düşünmedim .





 İlk yazını nerede ve nasıl yazdın?

İlk yazım merhaba yazısıydı. Röportaja da başladığım gibi, merhaba demeyi seviyorum.  Güzel  elektrik  geçirmek istiyorum okuyuculara, insanlara.

“merhaba ben geldim. Artık yazılarımla buradayım.”  gibi bir yazıydı ve evimdeydim.



Blog yazmadan önce nasıl bir Bircan vardı şimdi nasıl bir Bircan var biraz bahseder misin?

Ben çok genç bloggerlardanım.  Zaten başladığımda 21 yaşında falandım. Okumayı  çok, yazmayı  daha da çok sevdim. Kendime özel bir dünya kurmuştum.  Kendi dergim,  gazetem,  kitabım, günlüğüm (adını sen koy ) vardı ve bunu okuyan okuyucular . Daha anlamlıydı hayat benim için, daha keyifli… Okuyucularım arttıkça da daha mutlu oluyorum tabi.



Dugun.com'da yazıyorsun. Nasıl gidiyor?

Dugun.com da yazdım, çok keyifli bir deneyimdi. Yazılarım başka bir platforma taşımak şahaneydi diyebilirim ama şuan yazmıyorum .


Dugun.com'da yazma sürecin nasıl gelişti?

Maille bana ulaştılar bende seve seve kabul ettim.Yazılarımı maille ulaştırdım ve yayınlandı (süreç bu şekilde işledi)


Blogunda  gelecekte izleyicilerini neler bekliyor. Ufukta  belirlenmiş planlar, projeler var mı?

Aslında planlı yazmıyorum. Spontane gelişiyor yazılarım ve aslında sevilen tarafında bu olduğunu hissediyorum. Rabbim ömür verirse ne yaşarsam bloguma da onu yazacağım. :)  Ama youtube videoları çekmek istiyorum, cesaret edemiyorum. Belki onu çekerim.  :)



Alışveriş desem delirir misin? :)

Hem de nasıl. :)  Hangi kadın delirmez ki?  Çok severim çok .




Kitap konusunda neler düşünüyorsun. Ne tarz okuyorsun?

Kitap okuma alışkanlığım ilkokul sıralarına dayanıyor  ve hala devam ediyor. Korku kitapları, gerilim kitapları okumadım hiç ama diğer kitap türlerini okurum hem de seve seve .



Seni en çok ne mutlu eder?

Birileri tarafından sevilmek ve değer bulmak.  Tuhaf bir cevap oldu biliyorum ama birazcık sevgi arsızıyım. Annem, ablam, kardeşim, eşim ve arkadaşlarımı çok sever ve değer veririm.



Hobilerin neler peki?

Temizlik yapmak :) Başak burcu olarak temizlik yapmayı seviyorum.  Başka blogları okumayı seviyorum. Kitap okumayı seviyorum. Bazen makyaja merak sararım, bazen kanaviçeye, bazen yemek yapmak mutlu eder, bazen elimde bir şey dikmek.  Günlük tutuyorum mesela, dekupaj yaparım bazen. :) 
İşte maymun iştahlıyım dedim ya. :) 
 

Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?

Öncelikle değer verip bana bu soruları hazırladığınız için sonsuz teşekkürler ve okuyan herkese sevgiler dilerim her şey gönlünüzce olsun inşallah. :)







***HADİ SENİ BİRAZ DAHA YAKINDAN TANIYALIM***

En sevdiğin renk?
En sevdiğim renk yeşil ve tonları. 

En sevdiğin gün?
En sevdiğim gün cuma diyesim geldi ama neden bilmiyorum. :)

Şu sıralar modunu en çok yansıtan şarkı?
Modumdan mıdır nedendir bilemem ama şu aralar Gülşen-Emrin olur / Kayahan’ın şarkısı, dilimde kulağımda. 

En rahat olduğun yer?
Herkes gibi midir bilemem ama evimiz.

Yaz mı, kış mı?
Eylül doğumlu biri olarak sonbahar kesinlikle. 

Düzenli olarak takip ettiğin blog var mı?
Tabi ki var. Nimo stylo, balköpüğü blog, smilenaworl, darkolivee, benonun bloğu, makyaj günlüğü, sebi bebi, yolun neresindeyim, aklıma gelmeyen bir sürü blog. 
 
Olmazsa olmazın?
Kahvem, kitaplarım, telefonum, salata, bilgisayar.         

Kullanmaktan ve almaktan asla vazgeçmem dediğin bir eşya/nesne?
Koleksiyon bebeğim olan momoji’nin bibi bottununu asla yanımdan ayırmam. Hep çantamdadır. 
Yazın ise güneş gözlüğüm.



***************************

Mutlu günler. :)